Mübadillerin ana vatana dönüşünün 100. yılı

 
Mübadillerin ana vatana dönüşünün 100. yılı Mübadillerin ana vatana dönüşünün 100. yılı

Mübadil çocuklarının dede topraklarını ziyaret etmeleri insani bir haktır, vicdani bir görevdir ve orada benzer çileleri çekmiş Anadolu Rumları ile ilişki kurmalarının Türk Yunan dostluğuna ve dünya barışına da büyük katkı sağlayacağını da görüyoruz. Bu sıkıntıların başında vize sorunu gelmektedir. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğiyiz. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir’ felsefesini benimsemeye, dünya halklarını da ’Yurtta sulh, cihanda sulh’ şiarını özümsemeye davet ediyoruz. Biz mübadiller, Cumhuriyetimizin bizi bir arada tutan en değerli unsur olduğunu vurguluyoruz. Acılar ile yoğrulmuş geçmişimizden edindiğimiz birikimi ülkemizin yarınlarına adamaya hazır, mübadil torunları olarak kamu yönetiminden ekonomiye, güvenlikten bilime, siyasetten sanata kadar tüm alanlarda daha fazla temsil edilmeyi arzuluyor ve sorumluluk almaya hazır olduğumuzu vurgulamak istiyoruz. 100 yıldır coğrafyamızı saran ateşlerden bizi koruyan Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yürüdüğümüzü belirtiyoruz. Sinop Mübadele ve Balkan Halkları Kültür Araştırmaları ve Dayanışma Derneği tarafından mübadelenin 101. Valilik binası önünde başlayan program Atatürk Anıtı’na çelenk bırakılması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. yıl dönümü nedeniyle tören düzenlendi. Bu tarihi olay, göç, savaş, barış, insan hakları, kültürel çeşitlilik, kimlik, aidiyet gibi konuları gündeme getirdiği kadar, ayrıca iki ülke arasındaki dostluk ve işbirliğinin güçlendirilmesi için bir fırsat sunmaktadır. Ancak bu konuda ileri bir adım atılmadığı gibi, son dönemde artan bir sıklıkta ve sebepsiz vize reddi almaya başladık. Göçlerin en önemli nedeninin savaşlar olduğunu hatırlatıyor, tüm politikacıları ’Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Bizler yıllardır mübadil çocukları için vize kolaylığı talep etmekteyiz. yıl dönümü anısına denize çelenk bırakıldı. Bu küresel sorunlarımızın yanında, biz mübadillerin yaşadığı sıkıntılar da maalesef devam etmektedir. . Bu sözleşmeyle Türkiye’den Yunanistan’a göç eden Rum/Ortodokslar ile Yunanistan’dan Türkiye’ye göç eden Türk/Müslümanlar, uluslararası bir hukuki terim ile mübadil adını almıştır. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu unsurlarıyız. Mübadiller, yeni yurtlarında zorluklarla mücadele etmiş, ama Türkiye Cumhuriyeti’nin inşasına ve ilerlemesine önemli katkılar sağlamıştır. yılıdır. Daha sonra günün anlam ve önemini okuyan Mübadele ve Balkan Halkları Kültür Araştırmaları ve Dayanışma Derneği Başkanı Kenan Aral, “Türkiye ve Yunanistan arasında 30 Ocak 1923’te Lozan’da imzalanan Türk-Yunan Mübadele Sözleşmesi, iki ülke arasında barışın temelini atmış ancak yaklaşık iki milyon insanı vatanlarından koparmıştır. Sinop’ta mübadelenin 101. Bu durumu AB ve Yunanistan yetkililerine bir kez daha şikâyet ediyoruz. Biz mübadiller, hiçbir ötekileştirişi söylemi kabul etmiyoruz. yılı, mübadillerin ana vatana dönüşünün ise 100. Mübadillerin doğdukları topraklarda bıraktıkları ve hayatlarını tamamladıkları yeni yurtlarına taşıyabildikleri kültürel miras, iki ülke arasındaki ortak tarih, kültür ve sosyal bağların bir özeti gibidir. Mübadele, sadece Türkler ve Yunanlılar için değil, hiç kuşkusuz tüm insanlık için önemli dersler içermektedir. Bu güzel çalışmaların iki ülkede de sürmesi biz mübadil çocuklarını sevindirmektedir. 2023 yılında da bizi mutlu eden bir olay, 2015 yılında tadilatına başlanan Drama Şadırvan Camisi’nin restorasyonu tamamlanarak kültür merkezi fonksiyonuyla insanlığın mimari mirasına kazandırılması olmuştur. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin sadık ve onurlu vatandaşlarıyız. Bugün, Lozan’da imzalanan Mübadele Sözleşmesi’nin 101. Bu tarihi günü hatırlamak, hatırlatmak; anmak ve anlamak istiyoruz. Çekilen acılar bir daha yaşanmasın” dedi.

Mübadillerin ana vatana dönüşünün 100. yılı

Çekilen acılar bir daha yaşanmasın” dedi. Daha sonra günün anlam ve önemini okuyan Mübadele ve Balkan Halkları Kültür Araştırmaları ve Dayanışma Derneği Başkanı Kenan Aral, “Türkiye ve Yunanistan arasında 30 Ocak 1923’te Lozan’da imzalanan Türk-Yunan Mübadele Sözleşmesi, iki ülke arasında barışın temelini atmış ancak yaklaşık iki milyon insanı vatanlarından koparmıştır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir’ felsefesini benimsemeye, dünya halklarını da ’Yurtta sulh, cihanda sulh’ şiarını özümsemeye davet ediyoruz. Bu tarihi olay, göç, savaş, barış, insan hakları, kültürel çeşitlilik, kimlik, aidiyet gibi konuları gündeme getirdiği kadar, ayrıca iki ülke arasındaki dostluk ve işbirliğinin güçlendirilmesi için bir fırsat sunmaktadır. Biz mübadiller, Cumhuriyetimizin bizi bir arada tutan en değerli unsur olduğunu vurguluyoruz. Valilik binası önünde başlayan program Atatürk Anıtı’na çelenk bırakılması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. yıl dönümü nedeniyle tören düzenlendi. Bu tarihi günü hatırlamak, hatırlatmak; anmak ve anlamak istiyoruz. Acılar ile yoğrulmuş geçmişimizden edindiğimiz birikimi ülkemizin yarınlarına adamaya hazır, mübadil torunları olarak kamu yönetiminden ekonomiye, güvenlikten bilime, siyasetten sanata kadar tüm alanlarda daha fazla temsil edilmeyi arzuluyor ve sorumluluk almaya hazır olduğumuzu vurgulamak istiyoruz. Bu küresel sorunlarımızın yanında, biz mübadillerin yaşadığı sıkıntılar da maalesef devam etmektedir. Bugün, Lozan’da imzalanan Mübadele Sözleşmesi’nin 101. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu unsurlarıyız. Ancak bu konuda ileri bir adım atılmadığı gibi, son dönemde artan bir sıklıkta ve sebepsiz vize reddi almaya başladık. Bu sözleşmeyle Türkiye’den Yunanistan’a göç eden Rum/Ortodokslar ile Yunanistan’dan Türkiye’ye göç eden Türk/Müslümanlar, uluslararası bir hukuki terim ile mübadil adını almıştır. Bizler yıllardır mübadil çocukları için vize kolaylığı talep etmekteyiz. Bu durumu AB ve Yunanistan yetkililerine bir kez daha şikâyet ediyoruz. Mübadele, sadece Türkler ve Yunanlılar için değil, hiç kuşkusuz tüm insanlık için önemli dersler içermektedir. Göçlerin en önemli nedeninin savaşlar olduğunu hatırlatıyor, tüm politikacıları ’Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Sinop’ta mübadelenin 101. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğiyiz. Biz mübadiller, hiçbir ötekileştirişi söylemi kabul etmiyoruz. yılıdır. yılı, mübadillerin ana vatana dönüşünün ise 100. 100 yıldır coğrafyamızı saran ateşlerden bizi koruyan Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yürüdüğümüzü belirtiyoruz. 2023 yılında da bizi mutlu eden bir olay, 2015 yılında tadilatına başlanan Drama Şadırvan Camisi’nin restorasyonu tamamlanarak kültür merkezi fonksiyonuyla insanlığın mimari mirasına kazandırılması olmuştur. Bu güzel çalışmaların iki ülkede de sürmesi biz mübadil çocuklarını sevindirmektedir. . Sinop Mübadele ve Balkan Halkları Kültür Araştırmaları ve Dayanışma Derneği tarafından mübadelenin 101. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin sadık ve onurlu vatandaşlarıyız. Mübadiller, yeni yurtlarında zorluklarla mücadele etmiş, ama Türkiye Cumhuriyeti’nin inşasına ve ilerlemesine önemli katkılar sağlamıştır. yıl dönümü anısına denize çelenk bırakıldı. Bu sıkıntıların başında vize sorunu gelmektedir. Mübadil çocuklarının dede topraklarını ziyaret etmeleri insani bir haktır, vicdani bir görevdir ve orada benzer çileleri çekmiş Anadolu Rumları ile ilişki kurmalarının Türk Yunan dostluğuna ve dünya barışına da büyük katkı sağlayacağını da görüyoruz. Mübadillerin doğdukları topraklarda bıraktıkları ve hayatlarını tamamladıkları yeni yurtlarına taşıyabildikleri kültürel miras, iki ülke arasındaki ortak tarih, kültür ve sosyal bağların bir özeti gibidir.